Evvel zaman içerisinde kalbur saman içinde uzak diyarların prensesi esrarengiz bir olayla ortaya çıkar. Prenses upuzun saçlarıyla ve güzelliği ile biliniyordu. Bu güzelliğini annesine borçluydu. Annesi daha çok küçük yaşlarda iken hayatını kaybetmişti. Ayrıca annesi kimsenin bilmediği özellikler taşıyordu. Annesi şifacı olan prenses kendisinin de birtakım özelliklerini henüz keşfetmemişti. Keşfedeceği zaman esrarengiz bir şekilde bu özelliğini öğrenecekti.
Prensesin yaşı gereği özel yeteneklerini belli bir zaman geldiğinde öğrenmesi gerekiyordu. Çünkü annesi ancak 18 yaşına geldiğinde yeteneklerini öğrenmesi gerektiğini vasiyet etmişti. Bu yetenekler annesinin vasiyet ettiği küçük bir peri tarafından aktarılacaktı. Peri, prensesin 18 yaşını doldurmasını bekliyordu. 18. yaş günü gelen küçük prensesin artık ergenliği bitmiş ve genç kız olmuştu. Genç kızı olduğu gün küçük bir peri bir gece penceresinden içeri girip prensesi uyarmış. Karşısında minik bir peri gören prenses şaşkına uğramış.
Peri prensese bütün özelliklerini vermiş. Fakat prenses bu özelliklerin ne olduğunu bilmiyormuş. Peri prensesin yanından giderken şu sözleri söylemiş: sana verdiğim özel yetenekleri kendin keşfetmen gerekir, kısa süre sonra bu yeteneklerini göreceksin. Küçük prenses bu yeteneklerin ne olduğunu çok merak ediyormuş. Annesine çok iyi tanıyan biriyle konuşmak istemiş. Ormanın derinliklerinde yaşayan annesinin arkadaşıyla tanışmak için yola koyulmuş.
Annesinin arkadaşı olan kişi prensesi tüm detayları aktarmış ve prenses artık annesinden gelen özelliklerini biliyormuş. Prenses annesi gibi şifacıymış. Hastaları iyileştirir ve sıkıntıda olanlara yardımcı olurmuş. Krallıkta küçük bir çocuğun hastalığını iyileştirdiğini görenler büyük bir hayranlıkla prensese teşekkür için birbirinden farklı yiyecekler sunmuş. Kral bu durumun farkına vardığında kızıyla gurur duymuş.
Prensesin artık tüm ülkede şifacı olduğu biliniyormuş. Durumu yetersiz olan kişilere hiçbir beklenti duymadan yardım ediyormuş. Bu sayede halk arasında melek olarak adlandırılmış. Kanatsız melek olarak bilinen prenses diyarın en merhametli şifacılar arasındaymış. Ömrü boyunca ihtiyacı olan kişilere yardım etmiş.
Yardıma muhtaç kişiler prensesin yanına giderek sağlık sorunlarının iyileşmesini istermiş. Hiç ilacı bulunmayan kişilerin kısa süre içerisinde iyileştiği görülmüş. Prenses bütün diyarda en sevilen kişi haline gelmiş. Saygı duyulmuş ve insanlar ellerinde ne varsa prensesle paylaşmak istemişler.
Daha Fazla Masal Okumak İçin Prenses Masalları Kategorimizi Ziyaret Edebilirsiniz.
