Yazar: admin

Can ciğer iki arkadaş: Birisi somurtkan, bir diğeri neşeli imiş. Birisi her durumda üzüntü duyar diğeri ise mutluluk yaşarmış. Birbirlerini çok iyi tanıyan bu iki arkadaş çok da iyi anlaşırlarmış. Birbirlerine zıt karakter gibi dursalar da aslında birbirlerinin eksik yanlarını her zaman ve her durumda çok iyi tamamlarlarmış. Günlerden bir gün somurtkan bir anda ortalıktan kaybolmuş. Neşeli günlerce arkadaşını aramış. Bakılmadık yer, sormadık kimse bırakmamış. Ne yaptıysa kendisini mutlu edecek bir netice alamamış. Arkadaşının nereye gittiğini, nasıl olduğunu bilen hiç kimse yokmuş. Ailesiyle birlikte dağa, taşa, her yere bakmışlar. Fakat somurtkana ait en ufak bir ize dahi rastlayamamışlar. Aradan günler,…

Read More

Bir varmış bir yokmuş. Bir bahçede üç tane birbirinden alımlı ve güzel kokulu üç gül varmış. Hayat günlük alışkanlıklar arasında giderken, bu üç gülün hayatları da aynıymış. Tüm güllerin ortak bir özelliği varmış ki hepsinin kendine hayran olmasıymış. Hepsi kendi güzelliğine bakıp bakıp doyamazmış. Günler geçerken üç gülün de ellerinden ayna düşmezmiş. Gel gelelim, daha gonca haldeyken çok iyi arkadaş olan üç gül, artık birbirlerine üstten üste bakmaya başlamış. Giderek üçü de bir diğerinin ne kadar kusurlu ve çirkin olduğunu düşünüyormuş. Her bir gül, kendi yaprağının rengine, kokusuna, duruşuna hayranmış ve bu güzel dostluk artık yavaş yavaş bitmeye başlamış. Haftalar,…

Read More

Bir zamanlar yemyeşil bir ormanda Tete adında kurnaz bir tilki ve Zaha adında zeki bir tavşan yaşarmış. Tete kurnaz ve kurnaz doğasıyla ünlüyken Zaha’nın hızlı düşüncesi ve zekası onu orman hayvanları arasında oldukça saygın hale getirdi. Güneşli bir sabah komşu bir çayırın kalbinin derinliklerinde gizli bir hazinenin keşfedildiğine dair haberler orman boyunca yayıldı. Söylentiye göre hazine onu keşfeden kişiye herhangi bir dileğini gerçekleştirebilecek sihirli güçlere sahipti. Ormandaki her hayvanın hazineyi bulmayı hayal ettiği gibi heyecan havayı doldurdu. Tete hazineyi duyar duymaz hemen onu bulmak ve sihirli güçleri kendisi için talep etmek için bir plan yaptı. Başarılı olmak için Zaha’nın keskin…

Read More

Bir zamanlar hayat dolu canlı bir ormanda çalışkan bir karınca kolonisi ve kurnaz bir akrep yaşarmış. Karınca kolonisi sıkı çalışmalarıyla tanınırken akrep dolambaçlı doğasıyla ünlüydü. Karıncalar özenle yiyecek topladı karmaşık tüneller inşa etti ve birleşik bir topluluk olarak birlikte çalıştı. Öte yandan akrep kaos ve yaramazlıktan zevk aldı. Birbirlerine olan düşmanlıkları kimsenin gerçekten hatırlamadığı uzun zamandır unutulmuş bir olaydan kaynaklanıyordu. Karıncalar akrebin aldatıcı yöntemlerini küçümsedi ve akrep karıncaların birleşik gücünden nefret etti. Gün geçtikçe aralarındaki düşmanlık daha da güçlendi ve karşılaşmaları çatışmalar ve acı değişimlerle doldu. Güneşli bir günde karıncalar yoğun bir şekilde koşuştururken korkunç bir kuraklık ormana çarptı. Nehirler…

Read More

Bir zamanlar geniş bir Afrika savanasında Rino adında güçlü bir aslan ve Antony adında zeki bir karınca yaşardı. Boyut farklılıklarına rağmen Rino ve Antony en iyi arkadaşlardı. Her zaman birbirlerine göz kulak oldular ve günlerini otlakların harikalarını keşfederek geçirdiler. Aslan altın yelesi ve güçlü fiziğiyle savan kralı olarak biliniyordu. Tüm hayvanlar tarafından beğenildi ve toprağın koruyucusu olarak kabul edildi. Öte yandan Antonius küçük ve göze çarpmayan biriydi fakat küçük boyunu aşan inanılmaz bir zekaya ve cesarete sahipti. Aslan ve karıncanın hikayesi ve dostluğu çok eskilere dayanıyordu. İkilinin arkadaşlığı bir süre sonra aralığında yaşanacak olan ibretlik bir hikayeye dönüşecektir. İkili birbiriyle…

Read More

Küçük Ahmet doğayı çok seviyor ve her zaman ormanda vakit geçirmek istiyordu. Eşsiz bir yer olan ormanda günlerce kalabilirdi. Küçük yaşına bakmadan doğa gezilerinde büyüklerine taş çıkarırdı. Minik Ahmet doğada gezerken birbirinden farklı canlılar tanıyordu. Bu canlılar onun hayranlıkla küçük defterine yazdığı hikayelerde yer alıyordu. Her bir canlı için birbirinden farklı hikayeler yazan Ahmet son derece hayalperest bir kişiliğe sahiptir. Minik Ahmet’le beraber ailesi bir gün ormanda gezintiye çıktı. Bu gezi sırasında küçük Ahmet ailesine çeşitli canlılardan bahsetti. Ailesi hayranlıkla Ahmet’i dinledi. Yaşından büyük bildiği birbirinden farklı doğa bilgisiyle ile Ahmet şaşırttı. Daha sonra ailesi onun ne kadar sağlam bir…

Read More

Minik ördek Miya bir gün ormanda gezmek istemiş. Ormanın ne kadar korkutucu olduğunu düşünüyormuş fakat artık büyüdüğünü ve ormanda rahatlıkla gezebileceğini düşünmüş. Küçük ördeğin annesi onu yalnız bırakmak istemiyormuş. Annesine ormanda gezmek istediğini söyleyen ördek Miya izin istemiş. Annesi eğer sözünü dinlerse Miya’ya izin verecekmiş. Ama ormanda gezerken yakın çevrede gezmesi gerektiğini söylemiş. Miya annesine söz vermiş. Annesinin onu görebileceği şekilde gezmek için küçük ördek yola çıkmış. Minik ördeğimiz Miya ormanda hayranlıkla gezmeye başlamış. Ormanın ne kadar gizemli olduğunu fark etmiş. Ayrıca ormanda çok farklı canlılar varmış. Hele karıncalar Miya’yı adeta büyülemiş. Karıncaların yuvalarına birbirinden farklı yiyecekler götürdüğünü görmüş. Bunu…

Read More

Günlerden bir gün küçük Arda okula gitmek için hazırlanmaya başlamıştı. Okula gittiğinde büyük bir şok yaşadı. Çünkü okulda aşı günüydü. Aşıdan çok korkan minik Arda öğretmenin yanına gitti. Küçük delikanlı iğneden korkuyor ve aşı olmak istemiyordu. Bu durumu öğretmenine anlattı ve eve gitmek istediğini söyledi. Öğretmeni ise bu durumun sağlığı için gerekli olduğunu anlattı. Eğer aşı olmazsa hasta olacağını söyledi. Fakat hiçbir şey Arda’yı vazgeçiremiyordu. Aşı olmaktan korkuyor ve eve gitmek istiyordu. Aşı yapılırken Arda korkudan tuvalete gitmek istediğini söyledi. Öğretmeni gidip elini yüzünü yıkamasını ve kendine gelmesine söyleyerek ona izin verdi. Fakat Arda’nın aklında farklı bir fikir vardı. Eve…

Read More

Bir zamanlar ormanlar kralı aslan küçük bir prensesle tanışmış. Prenses ormanda gezinti yaparken aslanla arkadaş olmuşlar. Aslan ve prensesin arkadaşlığı ömür boyu sürecekmiş. Bu arkadaşlık birçok macerayı beraberinde getirecekmiş. Aslanın prensesle olan arkadaşlığı gizliymiş. Eğer bu arkadaşlık öğrenilirse aslanın canını tehlikeye girebilirmiş. Çünkü prensesin ailesi aslanın prensese zarar vereceğini düşünürmüş. Bu sebepten dolayı prenses ve aslan arkadaşlıklarını gizli tutmak istemiş. Güzeller güzeli prenses bir gün ormana gidip arkadaşı aslanla buluşmak istemiş. Fakat kral buna izin vermemiş. Çünkü diyarda azılı bir katil geziyormuş. Katilin prensese zarar vereceğini düşünmüşler. Fakat prenses bu duruma kulak asmamış. Bir gece yarısı krallıktan çıkarak ormana gitmek…

Read More

Evvel zaman içerisinde kalbur saman içinde uzak diyarların prensesi esrarengiz bir olayla ortaya çıkar. Prenses upuzun saçlarıyla ve güzelliği ile biliniyordu. Bu güzelliğini annesine borçluydu. Annesi daha çok küçük yaşlarda iken hayatını kaybetmişti. Ayrıca annesi kimsenin bilmediği özellikler taşıyordu. Annesi şifacı olan prenses kendisinin de birtakım özelliklerini henüz keşfetmemişti. Keşfedeceği zaman esrarengiz bir şekilde bu özelliğini öğrenecekti. Prensesin yaşı gereği özel yeteneklerini belli bir zaman geldiğinde öğrenmesi gerekiyordu. Çünkü annesi ancak 18 yaşına geldiğinde yeteneklerini öğrenmesi gerektiğini vasiyet etmişti. Bu yetenekler annesinin vasiyet ettiği küçük bir peri tarafından aktarılacaktı. Peri, prensesin 18 yaşını doldurmasını bekliyordu. 18. yaş günü gelen küçük…

Read More